Gülten AKIN
“Ahh!. Kimselerin vakti yok!..
Durup ince şeyleri anlamaya…”
dedi de;
Yüzümüze yüzümüze vurdu;
Bu zamanın kabalığını, hoyratlığını…
Bekledi ve çabaladı hep yıllarca;
“Hassas Kâlpler Durağı”,
“İnce Şeyler’i Önemseyenler Noktası”nda…
Üreterek…
Yazarak…
Sürekli yüreğimize dokunarak…
****
“Büyüyüp de 17’ne geldiğinde,
Baban sana idamlar alacak…”
diyerek Erdal EREN’e;
İnsan kıymetlilerine yapılanlanlara kederlenerek,
Toplumsal kaygılarıyla…
82 yıllık yaşamı boyunca…
6 yıl oldu aramızdan ayrılalı…
Gün, Gülten AKIN dostlar…
88 yıl önce bugün;
23 Ocak 1933’te,
Yozgat’ta doğdu.
Yozgat’ın bir köyünde…
****
En güzel Sevda’ların kara saçlı kadını…
Dört duvar arasına sığmayan,
Köyden kente yalın ayak giren insan…
Deli Kızın Türküsü…
İçinde ayıp,
Dışında geçim,
Sol yanında Sevgi vardı hep…
ve kocaman bir yürek;
Bir usta Şair,
Gülten AKIN…
Gülten AKIN, 88 yaşında…
****
Sevgi’ye büsbütün inanıyordu ya;
Sevda’sını da şöyle tarif etti,
Şiir’lerinden birinde:
“…Seni sevdim;
Seni birdenbire değil,
Usul usul sevdim…
‘Uyandım bir sabah’ gibi değil,
Öyle değil…
Nasıl yürür öz su dal uçlarına.
Ve gün ışığı sislerden düşsel ovalara…
Susuzdu;
Suya değdi dudaklarım,
Seni sevdim…
Mevsim;
Kirazlardan eriklerden geçti,
Yaza döndü…
Yitik ceren;
Arayı arayı,
Anasını buldu..
Adın ölmezlendi,
Bir ağız da benden geçerek…
Soludum üfledim;
Yaprak pırpırlandı,
Ağustos dindi…
Seni sevdim,
Sevgilerim senden geçerek bütünlendi…
Seni sevdim, küçük yuvarlak adamlar.
Ve onların yoğun boyunlu kadınları…
Düz gitmeden önce,
Ülkeyi bir baştan bir başa…
Yalana yaslanmış,
Bir çeşit erk kurulmadan önce…
Köprüler ve yollar,
Tahviller senetler hükmünde…
Dışa açılmadan önce..
İçe açılmadan önce..
Kapanmadan önce…
Nehirlerimiz ve dağlarımız
ve başka başka nelerimiz.
Senet senet satılmadan önce…
Şirketler, vakıflar, ocaklar kutsal kılınıp.
Tanrı parsellenip kapatılmadan önce…
Seni sevdim!…
Artık tek mümkünüm sensin…”
****
Sev’di ve özledi de!.
Özlem’ini ise şöyle:
“…Sana büyük caddelerin birinde rastlasam.
Elimi uzatsam, tutsam götürsem.
Gözlerine baksam gözlerine,
Konuşmasak!.
Anlasan!…
Elimi uzatsam, tutamasam.
Olanca sevgimi yalnızlığımı.
Düşünsem, hayır düşünmesem.
Senin hiç haberin olmasa.
Senin hiç haberin olmaz ki!…
Başlar, biter kendi kendine o türkü.
Yağmur yağar, akasyalar ıslanır.
Bulutlar uçuşur geceleyin.
Ben yağmura deli, buluta deli.
Bir büyük oyun yaşamak dediğin…
Beni ya sevmeli, ya öldürmeli.
Yitirmeli büyük yolların birinde ne varsa.
Böcekler gibi başlamalı yeniden!.
Bu Allahsız,
Bu yağmur işlemez karanlıkta…
Yan garipliğine yürek, yan.
Gitti giden………..”
****
Gitti Usta………………….
Tarih yaprakları,
4 Kasım 2015’i gösterdiğinde;
Ankara’dan havalandı da,
Uçtu melek oldu, sonsuzluğa karıştı…
Şimdi sadece sesi kayıp!…
Karıştı;
Şair tezgâhlarının kurulduğu,
Tüm yitip gidenler gibi araf’taki arş’a!…
Şiir’lerini okudukça,
Andıkça,
Hatırlayıp hatırlattıkça,
Yanı başımızda…
Ankara’da;
Karşıyaka Mezarlığı’nda yatıyor şimdi,
Ebedi istirahatgâhında…
Ruhu şâd olsun…
Anısına ve muhteşem üretimlerine saygıyla…
- Fikret KIZILOK - 21 Eylül 2021
- “Eller ve Şiir ve Şair” - 10 Eylül 2021
- Walking Dead Özkan - 31 Ağustos 2021
- Stefan ZWEIG - 18 Ağustos 2021
- Rüştü ONUR - 2 Ağustos 2021
- ŞİİR VE AŞK… - 14 Temmuz 2021
- Frida KAHLO - 5 Temmuz 2021
- Adile NAŞİT - 16 Haziran 2021
- Türkçemiz ve Şiir - 7 Haziran 2021
- Pablo Neruda ve Nazım - 4 Haziran 2021