EKMEN, HACI ADAYLARININ KARŞILAŞTIĞI SIKINTILARI GÜNDEME GETİRDİ
Kurban Bayramı’na bir hafta kala kendisine ulaşan hacı adaylarının Mekke’de büyük zorluklarla karşılaştıklarını söylediğini dile getiren DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Diyanet İşleri Başkanlığına çağrıda bulunarak, kurumun itibarını zedeleyen uygulamaların düzeltilmesini istedi.
TBMM’de konuyla ilgili bir basın toplantısı düzenleyen DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Kurban Bayramı öncesi bazı hacı adaylarının kendisine ulaştığını ve yaşanan sıkıntıları aktardığını söyledi. Hacı adaylarının hac vizesi olmayan vatandaşların Suudi polisi tarafından yakalanarak Mekke’den 40-50 kilometre uzakta bırakıldığını ve 700 dolara ulaşan yüksek ücretler ödeyerek dönmek zorunda kaldıklarını ifade eden Ekmen, Yetkililerce yapılan bazı konuşmalar nedeniyle Diyanet’in vatandaşları ihbar ettiğine dair kuvvetli bir algı oluştuğunu belirtti. Diyanet İşleri Başkanlığının Hac ve Umre İşleri Genel Müdürü Remzi Bircan ve Daire Başkanı Hüseyin Demirhan’ın eğitimlerde yaptığı açıklamaları anımsatan Ekmen, Hac vizesi olmayan vatandaşların Suudi makamlarıyla yapılan görüşmeler sonucu sıkı tedbirlere tabi tutulduğunu, Türkiye’den yasal yollarla çıkış yapan ve Suudi Arabistan’a yasal giriş yapan ve Mekke’ye ulaşan hacı adaylarının Mekke’de büyük zorluklarla karşılaşmasının yanlış olduğunu dile getirdi.
“TÜRKİYE’DE ÜCRETLER ÇOK YÜKSEK”
Türkiye’deki hac bedellerinin yüksek olduğunu da anlatan Ekmen, farklı İslam ülkelerinin hac maliyetlerini Türkiye ile karşılaştırarak, Türkiye’deki hac maliyetlerinin diğer ülkelere göre daha yüksek olduğunu rakamlarla aktararak, şunları kaydetti: Diyanetin fiyatları piyasa için de baz fiyata döndü. Ücretler 6.500 dolardan 16.500 dolara kadar çıktı. Endonezya, Irak, Malezya, Pakistan ve Mısır gibi ülkelerdeki hac maliyetleri, Türkiye’ye kıyasla çok daha düşüktür. Meclis araştırma biriminin resmi web sitelerini esas alarak hazırladığı rapora göre, Endonezya’da kişi başı maliyet 5747 dolar’dan, Pakistan’da ise rakam 4.015 dolardan başlıyor. Malezya’da ortalama kişi başı ücret 7073 dolar. Irak’ta karayolu ile hac 3.500 dolar, havayolu ise 5.000 dolar. Mısır’ın ortalama ücreti 3.500 dolar. Bu ülkelerin Cidde’ye uzaklığı yer yer İstanbul’dan 2 kat uzak. Diyanet İşleri Başkanlığı bu farkın nereden kaynaklandığını açıklamalıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı, hac bedellerinin neden bu kadar yüksek olduğunu ve bu maliyetlerin nasıl belirlendiğini kamuoyuna açıklamalıdır. Ayrıca, görevli giden diyanet mensuplarının ve davetlilerin de toplam maliyete etkisi ve hizmetleri hakkında şeffaf bir bilgilendirme yapılmalıdır” dedi.
“HAC ORGANİZASYONU 2014 YILINDAN BERİ SAYIŞTAY DENETİMİNDEN ÇIKARTILDI”
Hacı adaylarını Mekke’ye götüren şirketler ve acentelar ile ilgili de konuşan Ekmen, “Vatandaşlarımızdan ricamız, hac vizesi olmadan kutsal topraklara gitmemeleridir. Bunun yanında Hac ve umre organizasyonu yapan şirketlerin vatandaşlarımızı doğru bilgilendirmesi ve vizesiz olarak hacca gitmenin getireceği zorlukları açıkça ifade etmesi gerekmektedir” dedi. Ekmen, hac ve umre organizasyonlarının denetim ve şeffaflık prensiplerine uygun olarak yürütülmesi gerektiğini belirtti. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ve ilgili kurumların denetim raporlarını kamuoyuyla paylaşması gerektiğini vurgulayan Ekmen, “Hac ve umre organizasyonlarının denetim ve şeffaflık prensiplerine uygun olarak yürütülmesi gerekmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı ve ilgili kurumlar, denetim yapmalı ve raporlarını kamuoyuyla paylaşmalıdır. HURSAD tarafından 15 gün önce acentelere giden yazıya göre, her hacı adayı için Diyanete kart bedeli olarak 65 dolar para ödeniyor. 40 yıl Çeyrek altın biriktirerek hacca giden Ayşe teyze 65 dolar az ödese, 65 doların karşılığı olan para onun kursağında kalsa ne olacak? Niçin bunu ödüyoruz zaten bir sürü hizmetin bedeli ödeniyor. Bakın bir resmi yazı; bu resmi yazıda diyor ki, 5 günlük hacılar için 4 bin 26 günlük hacılar için 6500 riyalden aşağı para alamazsın. Böyle bir şey olabilir mi? Adam ticaret yapıyor. Ölçtü biçti, hesap etti 4 bin riyala değil 3 bin riyale götürebilir. Niçin engelliyorsun? Piyasayı aşağı düşürme, baronlar nasıl para kazanacak? Adam acenta sahibi diyor ki ben 1150 dolara götürebilirim bu hacıyı. Oradan da para kazanıyor. Ama bu karar göre 1430 dolardan aşağı götüremiyor” diye konuştu. Ekmen, hac organizasyonu 2014 yılından beri Sayıştay denetiminden çıkartıldığını, o günden berİ ne Diyanet işleri başkanlığı ne de Diyanet vakfının maliyetler ve mali tablolar hakkında hiçbir açıklama yapmadığını belirtti. 2024-2024 dönemi için umre organizasyonunda 550.000 dolar, hac için ise yaklaşık 1.500.000 dolar teminat belirlendiğini, acentelerin kapasite ve ticari hacimlerini ayırmayan bu yaklaşımın yanlış olduğuna dikkat çeken Ekmen, bu durumun rekabeti öldüreceğini ve belirtilen teminatı ödemeyen küçük acentelerin taşeronlaşarak ezileceğini ifade etti. Ekmen sektörde tekelleşme getirecek bu karardan gecikmeden vazgeçilmelidir dedi.
Konuşmasının sonunda Diyanet İşleri Başkanlığına çağrıda bulunan Ekmen, “Hac bedeli niçin İslam ülkelerindeki emsallerden daha fazla? Giderlerinizi açıklayın, Cumhurbaşkanlığı Denetleme Kurulu ve Teftiş Kurulu aracılığıyla bu faaliyetleri denetleyin. Türk hacılarının yanında olun, karşısında değil’ şeklinde konuştu.